Ana sayfa/Sanal Sergi/Olea europaea L. subsp. europaea
Olea europaea L.  subsp. europaea

Olea europaea L. subsp. europaea

Zeytin

Çeşit Adı

Gemlik zeytini, Ayvalık zeytini, Halhalı zeytini

Eser tekniği

Kâğıt üzeri suluboya

Boyutları (boy x en cm):

35 x 28 cm

Kısımlar ve ölçek bilgileri

[A] Gemlik Zeytin dalı (x1) [B] Ayvalık Zeytin dalı (x1) [C] Halhalı Zeytin dalı (x1) [D] Habitus: Gemlik Zeytin ağacı (Anıt Zeytin) (1/40)

Zeytin, Anadolu’nun güneşiyle yoğrulmuş, toprağına kök salmış ve binlerce yıldır insanla birlikte var olmuş bir ağaçtır. Latince adı Olea europaea olan bu tür, Akdeniz havzasınınen yaygın ve kadim meyve ağaçlarından biridir. Pollen, kömürleşmiş ağaç kalıntıları ve çekirdekler üzerinde yapılan çalışmaları içeren arkeobotanik bulgular, zeytin üretiminin Güney Levant’da günümüzden yaklaşık 7000 yıl önce başlamış olduğuna, Girit Adası’nda 6000 yıl önce ve Anadolu’nun güney kıyılarında 3200 yıl önce yetiştirildiğine işaret etmektedir. Akdeniz’de kıyısı olan ülkelere de Girit ve Anadolu’dan yayıldığı varsayılmaktadır.

Türkiye bugün yaklaşık 100 milyon zeytin ağacına sahip olup, yıllık 1 milyon tonu aşan üretimiyle dünyanın önde gelen zeytin üreticisi ülkeleri arasında yer alır. Bu üretimin yaklaşık %75’i yağlık, %25’i ise sofralık olarak değerlendirilir. Ancak zeytinyağı tüketimi hâlâ en çok Ege ve Akdeniz kıyılarında yaygındır. Bu bölgelerde zeytinyağlı yemekler yalnızca bir beslenme biçimi değil, aynı zamanda bir kültürel kimliğin ifadesidir. Türkiye’nin farklı iklim ve toprak yapıları, zeytin çeşitlerinin bölgesel olarak farklılaşmasını sağlamıştır. Marmara Bölgesi, özellikle Gemlik çeşidiyle tanınır; yağ ve sofralık olarak çift amaçlı kullanılır. Edincik Su, Çelebi, Karamürsel Su gibi çeşitler de bölgeye özgüdür. Ege Bölgesi, çeşit zenginliğiyle öne çıkar: Ayvalık, Memecik, Domat, Erkence, Uslu ve Çekişte, hem sofralık hem yağlık olarak değerlendirilir. Akdeniz Bölgesi’nde, özellikle Hatay ve Mersin çevresinde Halhalı, Sarıulak, Savrani ve Büyük Topak Ulak gibi yerel çeşitler yetiştirilir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Nizip Yağlık, Kilis Yağlık, Halhalı ve Eğriburun gibi kuraklığa dayanıklı türlere ev sahipliği yapar. Karadeniz Bölgesi'nde ise daha az yaygın olsa da, Artvin ve çevresinde Butko, Patos ve Otur gibi yerel çeşitlere rastlanır.

Gemlik Zeytini, Marmara Bölgesi'ne özgü, özellikle Gemlik ve çevresinde yetişen küçük-orta boyutlu, ince kabuklu ve bol etli bir zeytin türüdür. Yüksek yağ oranı ile dikkat çeker, ancak genellikle salamura olarak değerlendirilir. Sofralık siyah zeytin olarak yaygın tüketilen bu tür, ince kabuğu ve bol eti sayesinde yumuşak ve lezzetli bir tada sahiptir.

Ayvalık Zeytini, Balıkesir ve Çanakkale çevresinde yetişen, küçük-orta boyutlu ve ince kabuklu bir çeşittir. Yüksek yağ oranı ile bilinen bu zeytin, özellikle zeytinyağı üretimi için kullanılır. Düşük asiditeye sahip ve oldukça aromatik olan yağı, Türkiye’nin en kaliteli zeytinyağlarından biridir. Lezzeti, hafif meyvemsi ve dengeli bir tat sunar, bu da onu sofralarda tercih edilen bir seçenek yapar.

Halhalı Zeytini ise Hatay, Gaziantep, Mardin ve Şanlıurfa çevresine özgüdür ve orta-büyük boyutlu, sert dokulu, iri çekirdekli bir türdür. Hem sofralık hem de yağlık olarak kullanılabilen bu zeytin, bölgeye özgü zeytinyağı üretiminde önemli bir yer tutar. Lezzet açısından hafif acımsı, tok bir tat sunar ve güçlü aromasıyla öne çıkar. Bu tür, yetiştirildiği bölgenin iklim ve toprak yapısına göre farklı tat profilleri sergiler.

Ressamın Anlatımıyla

Nadiye Gezmiş: “Zeytin, Anadolu’nun kadim toprağında, göğsünde taşıdığı tarihin ve efsanelerin yankılarını barındıran bir bitki. Her dalı, her yaprağı, insanın ruhunda bir iz bırakır. Yüzyıllardır kutsal kitaplarda adı geçer, efsanelere konu olur, hatta binlerce yıl önce tarımı yapılmaya başlanmış bir armağandır bize. Bugün, hem meyvesiyle hem de yağıyla sağlıklı yaşamın ayrılmaz bir parçası olan bu bitki, yine geçmişin bilgeliğini taşır. Zeytinliklerde yapılan çocukluk piknikleri ve o salıncağa kurduğumuz hayaller, hâlâ içimde taze bir neşe olarak yaşar. İstanbul Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde gördüğüm 'Anıt Zeytin' ise başka bir hikâyedir. Gemlik civarındaki bir inşaat için kesilmek üzere olan zeytinlikten sökülüp getirilen bu zeytin ağaçları, yaşamla ölüm arasında bir bağ kurar. Biri cansız, diğeri canlı, altı asırlık iki ağaç, birbirine sarılarak bir bütün olurlar. Biri ayakta durmak için diğerine yaslanır, ve bir dayanışma hikâyesi başlar. Bu ağaç, sadece doğanın gücünü değil, insanlık için bir ders de verir. Bu büyülü hikâyeyi çalışmama ekleyerek, Anadolu’nun bu kadim bitki mirasının bir parçası olmaktan gurur duydum. Umarım 2025’te, bu tür projeler daha da artar, Anadolu’nun yeşil mirası daha geniş kitlelere ulaşır.”

Teşekkürler

Eserimi hazırlarken, çalıştığım bitkilerin temini ve bitki seçimi aşamalarında değerli botanikçi Burçin Çıngay’dan destek aldım. Kendisine teşekkür ederim.

Floral decoration