
Setaria italica (L.) P.Beauv. subsp. maxima Dekapr. & Kaspar
Kurumi
Yerel Adı
Kurumi
Eser tekniği
Kâğıt üzeri teknik kalem ve mürekkep
Boyutları (boy x en cm):
70 x 50 cm
Kısımlar ve ölçek bilgileri
[A] Genel görünüş (x1) [B] Kök (x1) [C] Yaprak kını, ligula ve yaprak ayası (x2,5) [Ç] Başakçık (x2)
Ressam
Deniz Bozok
Kurumi Darısı, Anadolu’nun kuzeydoğusunda, özellikle Artvin’in Arhavi ilçesinde geleneksel olarak bilinen ancak zamanla unutulmaya yüz tutmuş küçük taneli bir darı çeşididir. Adını bölge halkının günlük dilinden alan bu kadim tahıl, geçmişte sütlaçtan ekmeğe, sebzeli yemeklerden lapaya kadar birçok temel gıdada kullanılırken, bugün yalnızca bellekte kalan bir tat olarak yaşamaktadır. Ceren Kazancı Oruç, kurumiyle ilk kez Gürcistan’da doktora yaparken karşılaşır. Arhavi’ye döndüğünde, ailesindeki yaşlılara bu darıyı sorduğunda şu yanıtı alır: “Sen nereden biliyorsun kurumiyi, eskiden bizim soframızdan eksik olmazdı.” O günden sonra kuruminin peşine düşen Ceren ve eşi Soner Oruç, birkaç yıldır Arhavi’deki bahçelerinde kurumi darısını çoğaltarak yeniden yaşatmakta ve köyleri Gürgencik’te bu tarımı yaygınlaştırmayı hedeflemektedir. Arhavi’de geçtiğimiz yıl düzenlenen “Kurumi Hasat Şenliği” ile bu unutulmuş tahılı bölge halkına yeniden tanıtmış; isteyen herkesle tohumlarını da paylaşmışlardır. Kurumi darısı, hiçbir tarım ilacı, gübre ya da sulama gerektirmeden yetişebilmesiyle dikkat çeker. Yapılan deneme ekimlerinde hemen hemen hiç müdahale edilmeden gelişebildiği gözlemlenmiştir. Bu özelliğiyle kuraklık, düşük verimli topraklar ve kıtlık koşulları için son derece değerli bir türdür. İlkbaharda ekilir, sonbaharda hasat edilir. Bol yağışlı alanlarda da, susuz yamaçlarda da gelişebilen yüksek adaptasyon yeteneğine sahiptir. Küçük çiftçiler için ekonomik ve düşük riskli bir alternatif sunar.
Besin değeri açısından da oldukça zengindir. Gluten içermemesi sayesinde sindirimi kolaydır, glisemik indeksi düşüktür. Diğer yandan yüksek demir ve mineral içeriği ile öne çıkar. Kurumi; bulgur, pilav, sebzeli yemek, tatlı gibi pek çok biçimde tüketilebilir. Buğday gibi ani enerji yerine dengeli ve uzun süreli bir besin desteği sağlar. Dünya genelinde darı, insanlığın tarihsel gıda kaynaklarından biri olarak tanımlanırken; Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2023’ü “Uluslararası Darı Yılı” ilan etmesiyle bu önem bir kez daha vurgulanmıştır. FAO’ya göre darı, iklim krizine karşı dayanıklı yapısıyla, küresel gıda güvencesine katkı sunabilecek üç büyük tahıla—buğday, mısır ve pirince—sağlıklı ve besleyici bir alternatif olarak görülmektedir. Kurumi Darısı, bugün yalnızca bir tahıl değil; aynı zamanda kıtlıkla baş etmenin, yerel bilgiyle yeniden bağ kurmanın ve tarımsal çeşitliliği yaşatmanın sembolüdür. Ceren Kazancı Oruç ve Soner Oruç’un yürüttüğü bu proje, geçmişin bilgisini bugünün toprağına yeniden eken ilham verici bir direniş biçimidir.
Ressamın Anlatımıyla
Deniz Bozok: “Kurumi darısının resmedilmesinin, derinden kurulan insan-bitki ilişkisinin yansıtılmasına ve kaybolmanın eşiğinden dönen bu antik tahılın tanınmasına katkıda bulunmasını dilerim. Ceren Kazancı Oruç ve Soner Oruç, 2021'de, Arhavi’deki bahçelerinde, geçmişin izini sürerek, kaybolan bu tohumları tekrar yeşerttiler. Kafkasya topraklarında korunan mirasla, Türkiye'nin kuzeyinde bir hayat buldu. Bugün, Kurumi darısının başakları yeniden dalgalanıyor, rüzgârda harmanlanıyor, eski yöntemlerle işleniyor ve sofralarımıza yeniden gelmeye başlıyor.
70 yıl sonra bu eski tahıl, tarihinin kaybolan zamanından sıyrılarak yeniden var olmanın peşine düşüyor. Ceren ve Soner, yalnızca bu bitkinin yaşamını değil, aynı zamanda halkın eski mutfak kültürünü, sağlıklı geleneksel tarifleri, glutensiz lezzetleri de canlandırıyorlar. Kurumi, artık yalnızca bir tahıl değil; bir geçmişin, bir mirasın, bir kültürün sembolü. Onlar bu eski tohumu, yeni nesillere tanıtarak, geçmişi geleceğe taşıyorlar. Hem de bu antik bitkinin, bölgenin biyoçeşitliliğini destekleyeceğine, halkın sağlığını ve geçimini iyileştireceğine olan inançla. Bu, bir kaybolmuşlukla başlar; ama sonunda, bir dirilişe, bir yeniden doğuşa dönüşür.”
Teşekkürler
Kurumi darısı üzerine yürüttükleri çalışmalar ve örnek temini konusundaki katkıları için Dr. Ceren Kazancı Oruç ve Soner Oruç’a; bilimsel destekleri için Dr. Füsun Ertuğ ve Uzman Biyolog Burçin Çıngay’a teşekkür ederim.