
Carthamus tinctorius L.
Aspir
Yerel Adı
Kır safranı, Haspir
Eser tekniği
Kâğıt üzeri suluboya
Boyutları (boy x en cm):
38 x 26 cm
Kısımlar ve ölçek bilgileri
[A] Genel görünüş [B] Çiçek durumu kesiti [C] Çiçek
Ressam
Ayfer Banaz
Aspir (Carthamus tinctorius), insanlık tarihindeki en eski kültür bitkilerinden biridir ve gen merkezi Anadolu olarak kabul edilir. Halk arasında kır safranı ya da haspir adlarıyla da bilinen bu bitkinin yağı, kayıtlara göre Eskişehir dolaylarında taze iken beziryağı gibi yemeklik olarak kullanılmış, ayrıca tıbbi olarak, kandillerde ve boyacılıkta yararlanılmıştır. Baharatçılarda çiçekleri renk ve tat verici olarak safran yerine satılmakta, pilav, salata ve soslarda kullanılmaktadır. Tarih boyunca Anadolu’dan İran’a, Mısır’dan Hindistan ve Japonya’ya kadar geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, 1929–1930 döneminde Eskişehir’de kurulan Tohum Islahı İstasyonu’nda aspirin tarımsal potansiyeli fark edilmiş ve bu alanda öncü çalışmalar başlatılmıştır. O dönemde geliştirilen dikensiz “Yenice 1813” çeşidi, çiftçilere sunulan önemli bir yenilik olmuştur. Her ne kadar II. Dünya Savaşı’nın etkisiyle çalışmalar bir süre kesintiye uğrasa da aspir yeniden gündeme gelmiş ve 2023 yılı itibarıyla Türkiye, dünya üretiminde 7. sıraya yükselmiştir. Yağı, boya ve yem sanayindeki çok yönlü kullanımıyla günümüzde Anadolu’nun yeniden değer kazanan bitkisel miraslarından biridir.
Ressamın Anlatımıyla
Ayfer Banaz: “Aspir’in her bir parçası insanlığa hizmet etmiş, sağlık alanından gıda sektörüne, hayvancılıktan inşaata kadar pek çok alanda kullanılmış. Bir yanda tarih, bir yanda bilim, bir yanda üretim… Bunları düşünerek suluboya tekniğiyle Aspir’i çalışırken, sarıdan kırmızıya uzanan o muazzam turuncu tonlarının büyüsüne kapıldım. Yaprağının ve gövdesinin yeşiliyle o renk geçişlerinin karşıtlığı, bana bir enerji, bir motivasyon verdi.”
Teşekkürler
Bitki ressamlığı sürecindeki değerli rehberliği için danışmanım Hülya Korkmaz’a, Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’ne; katkılarından dolayı Ziraat Yüksek Mühendisi Merve Zengin Tınmaz, Dr. Biyolog Tuğçe Ağba Sevencan ve Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Mehmet Şirin Yalvaç’a teşekkür ederim.