
Prunus domestica L.
Erik
Eser tekniği
Kâğıt üzeri suluboya
Boyutları (boy x en cm):
30 x 22 cm
Kısımlar ve ölçek bilgileri
[A] Genel görünüş (x1) [B] Çiçek (x1) [C] Meyveler (x1)
Ressam
Buket Baydemir
Prunus domestica (erik), binlerce yıldır Anadolu halkının sofrasında, bahçesinde ve belleğinde yer alan kadim bir meyvedir. Öncü yayılım alanı Kafkas Dağları ile Hazar Denizi arasında kabul edilir ve bu bölgeden günümüzden sekiz bin yıl önce Anadolu’dan Mezopotamya’ya, Mısır’a dek yayılım göstermiştir. Türkiye, hem doğal türler hem de kültüre alınmış çeşitler bakımından büyük bir genetik zenginliğe sahiptir. Ülkenin farklı iklim ve toprak koşullarına uyum sağlamış pek çok yerel çeşidi bulunmaktadır. Bunlar arasında Can eriği, Papaz eriği, Anjelik, Aşı canı, Hacıhaliloğlu, Mihaliç, Güz eriği, Gök erik, Sulu erik, Pembe erik, Beyaz erik, Kırmızı erik, Mürdüm eriği ve Kuru erik gibi adlarla bilinen çeşitler öne çıkar. Özellikle Can eriği, erken ilkbaharda olgunlaşması nedeniyle baharın habercisi sayılır. Kütahya, Tokat, Elazığ, Malatya ve Bursa gibi iller yerel çeşitlerin yaygın olarak yetiştirildiği merkezlerdir.
Anadolu’da eriğe dair geleneksel kullanım biçimleri oldukça zengindir. Taze ya da kuru erik, pestil, hoşaf, tarhana, reçel, marmelat, sirke, meyve suyu ve bazı yemeklerin yapımında değerlendirilir. Erik pestili, özellikle Malatya, Tokat ve Elazığ gibi illerde geleneksel üretimin önemli bir parçasıdır. Ekşi-tatlı aromasıyla olgunlaşmamış erikler; bulgur pilavı, yahni ve dolma gibi yemeklere lezzet katmak amacıyla da kullanılır. Yaz aylarında soğuk içecek olarak tercih edilen erik hoşafı, Anadolu’nun pek çok yöresinde bilinir. Mürdüm eriği reçeli çok sevildiği gibi, tatlılarda, keklerde de kullanılır.
Türkü, mani ve halk şarkılarında da kendine yer bulan erik, sevda, gençlik ve doğa temalarının bir simgesi olarak görülür. Türkiye’nin farklı bölgelerinden derlenmiş “Bahçede Erik Dalı” (Erzurum), “Kara Erik Çağla” (Elazığ), “Kırkta Erik Ağacı” (Sinop), “Erik Dalı Gevrek Olur” (Burdur/Isparta), “Erikten Kestim Deynek” (Bilecik) ve “Çıktım Erik Dalına” (Erzurum) gibi türküler, erik ağacının kültürel bellekteki canlı izlerini taşır. Erik, halk inançlarında da doğurganlık, bereket ve tazelikle özdeşleştirilmiştir. Bazı yörelerde ilkbaharda çiçek açan erik dalları, yeni başlangıçların ve dileklerin sembolü olarak görülür; genç kızlar bu dallardan dilek tutar ya da çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar ağacın altına bez bağlar. Baharın gelişiyle birlikte pazarlarda görülen ilk erikler, yalnızca mevsimin değil; aynı zamanda umutların, yenilenmenin ve bolluk beklentisinin de habercisidir.
Teşekkürler
Bana aktardığı bilgi birikimi, rehberliği ve kıymetli destekleri için değerli hocam Hülya Korkmaz’a en içten teşekkürlerimi sunarım.