
Cornus mas L.
Kızılcık
Yerel Adı
Kiren
Eser tekniği
Kâğıt üzeri suluboya
Boyutları (boy x en cm):
35 x 45 cm
Kısımlar ve ölçek bilgileri
[A1] Genel görünüş (x1) [A2] Çiçek kurulu (x1) [B] Meyve boyuna kesiti (x1) [C] Tohum (x1) [D] Çiçek (x6)
Ressam
Nilgün Alioğlu
Kızılcık (Cornus mas), Anadolu’nun hem mutfak geleneğinde hem de sözlü kültüründe derin izler bırakmış çok yönlü bir bitkidir. Taze meyvesi olgunlaştığında ekşi-tatlı lezzetiyle taze ya da kuru olarak tüketilir, şerbet, hoşaf, reçel, marmelat, hatta sirke ve şarap yapımında da kullanılır. Ancak özellikle Bolu yöresinde hazırlanan “kızılcık tarhanası” hem yöreye özgü hem de tescillenmiş bir geleneksel ürün olarak dikkat çeker; ekşimsi tadı ve doğal kırmızı rengiyle bu tarhana, bağışıklık güçlendirici özelliğiyle bilinir. Kızılcığın kültürel izleri yalnızca mutfakla sınırlı kalmaz: “Kızılcıklar oldu mu?/Selelere doldu mu?” gibi dizelerle türkülere konu olmuş; meyvesi, olgunlaşma dönemiyle birlikte kırsalda hasat, imece ve paylaşım zamanlarını simgelemiştir. Türkiye’nin farklı bölgelerinde ergen, kiren, kiren eriği, ekşimuşmula gibi adlarla da anılan kızılcık hem dillerde hem mutfaklarda yaşayan bir mirastır. Bugün de geleneksel kullanım biçimleriyle birlikte kent mutfaklarında yeniden yer bulmaya başlamış, Anadolu’nun doğal ve kültürel belleğinde kendine kalıcı bir yer edinmiştir.
Ressamın Anlatımıyla
Nilgün Alioğlu: “Geçen yıllarda çalıştığım bir proje gereği sık sık İstanbul, Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’ne giderdim. Kurtbağrı bitkisinden canlı örnek almak için bahçeyi ziyarete gittiğimde Mart’ın birinci günüydü. Bahçe sessizdi, kış uykusundaydı sanki. Dolaşırken, bahçenin bir kenarında dalları canlı sarı çiçekler ile kaplı ufak bir ağaç dikkatimi çekti. Dalları yapraksızdı. Dallardan sarkan sarı çiçek kurulları büyüleyiciydi. Özellikle gövdesindeki kabuklanma ve renkleri de çok farklıydı. Araştırınca ekşimsi tadı olan, marmelatını çok sevdiğim kızılcık ağacı olduğunu anladım ve o anda Anadolu’nun Bitki Mirası Sergisi seçmeleri için çizmeye karar verdim.
Çizimim için örneğini aldığım uzun bir dal üzerindeki çiçek kurulları çalışmak çok zamanımı aldı. Şemsiye şeklideki 15-20 tane çok küçük sarı çiçekler 4 brakte ile çevrelenmişti. Her bir salkımın çizimini mücevher gibi işledim. Meyvesi ile tanıdığımız kızılcığın yaprak ve meyve görünümü için etkileyici bir dal seçtim. Ağacın çok fazla özelliğini yansıttığını düşündüm. Belki bu bir riskti ama cesaret örneği göstererek eskizlere başladım. Zor olan, suluboya aşamasında kızılcığın kendine has kırmızı tonunu çıkarmaktı. Çok fazla renk çalışması yaptım. Mercan kırmızısı dediğimiz kırmızıya yakın tonu elde etmek gerçekten zorladı beni. Dalların tüm ayrıntılarını, ışık ve gölge geçişlerini vererek çizimin bu kısmını tamamladım. Kompozisyonu daha anlamlı kılmak için meyvenin kesitini, meyvenin tohumu ve büyüterek çizdiğim çiçeklerini de ekleyerek kızılcık resmimi tamamlamış oldum. Böylece ilkbaharın ilk sarı çiçekleriyle başlayan yolculuğumda sona erdi.”
Teşekkürler
Kızılcık türüne ait canlı örnekleri temin etme sürecindeki destekleri için Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’ne, Biyolog Tuğçe Ağba Sevencan’a ve emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür ederim.